6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 26. maddesi 10.01.2024 Tarihi İtibariyle Yürürlüğe Giriyor!

05.12.2023

Mevzuat Değişikliği

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“Kanun”) 26. maddesi uyarınca, markaların iptaline ilişkin taleplerin Türk Patent ve Marka Kurumu’na (“Kurum”) yapılacağı ve iptal kararlarının Kurum tarafından verileceği belirlenmiştir. Ancak, bu maddenin yürürlüğü Kanun’un 192/1-(a) maddesi ile 7 yıl sonraya, yani 10.01.2024 tarihine ertelenmiş, yürürlük tarihine kadarki süreçte markaların iptal yetkisi mahkemelere (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri ve bunların olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne) verilmiştir. Bu demektir ki yaklaşık 1 ay sonraki süreçte, tescilli bir markanın iptalini talep etmek isteyen ilgili kişi, bu talebini artık mahkemelere değil Kurum’a yöneltecek ve iptal süreci Kurum’un belirlediği usul ve şartlara göre yürütülecektir. Kurum, Kanun’un 26. maddesi uyarınca iptal edilebilirlik bakımından aşağıdaki şartları haiz olan markaların iptaline karar verebilecektir:

 

  • Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın,
  • Marka sahibinin fiillerinin veya gerekli önlemleri almamasının sonucu olarak tescilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad hâline gelen markanın, 
  • Marka sahibi tarafından veya marka sahibinin izniyle gerçekleştirilen kullanım sonucunda, tescilli olduğu mal veya hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltan markanın,
  • Garanti markası veya ortak marka teknik şartnamesine aykırı kullanılan markanın.

 

Değişiklikler Ne Getiriyor?

Kanun’un 26.maddesinin yürürlüğe gireceği 10.01.2024 tarihi ve sonrasında markaların iptaline ilişkin talepler Kurum’un yönetmelik ile belirleyeceği usul ve şartlar altında incelenecek ve Kurum tarafından karara bağlanacaktır. Talebe ilişkin şekil şartları, işlem ücretleri, marka sahibinin cevap ve delil sunma şartları, itiraz hakları vb. hususların yönetmelikte ayrıca düzenlenmesi beklenmektedir. Kurum 20.10.2023 tarihi itibariyle halihazırda “Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı”nı yayınlamış ve fikri mülkiyet uygulayıcılarının görüşüne açmıştır. Henüz resmî gazete yayınlanan bir değişiklik mevcut olmamakla birlikte, yayınlanan taslaktan yola çıkılarak bazı değerlendirmeler yapılabilmektedir.

Örneğin; taslak metninde iptal kararının etkili olması istenen tarihin iptal talebinde açıkça belirtilmesi gerektiği ve bunda talep sahibinin meşru menfaatinin olması gerektiği düzenlenmiştir. Markaların iptaline yönelik mahkemeler nezdinde yürütülen yargılama sürecinde genellikle bilirkişi incelemeleri esas alınarak markanın iptal koşullarının oluştuğu tarih tespit edilmekte ve geriye dönük iptal talebine ilişkin kararlar buna göre verilmekteydi. Bunun en sık örneği de “markanın kullanılmama nedeniyle iptaline” yönelik davalarda karşımıza çıkmaktaydı. Bu durumda, Kurum nezdinde yapılan iptal taleplerinde Kurum’un talep sahibinin açıkça belirttiği tarih ile mi bağlı kalacağı yoksa uzmanların incelemeleri sonucunda re’sen bir tarih belirlenmesinin mümkün olup olmayacağı da uygulama açısından merak konusudur.

Yine, Kurum’un uzman alt yapısının inceleme süreçleri bakımından hazırlıklı olması da beklenmektedir. Nitekim, mahkemeler nezdinde bilirkişi heyetlerine markanın tescilli olduğu mal ve hizmetler bazında sektörel inceleme yaptırılabilmekte, ilgili sektörden bir uzman bilirkişi heyetinde yer almadığında kararların bozulması dahi mümkün olabilmekteydi. Bu bakımdan, marka sahibi tarafından Kurum’a sunulacak delillerin de uzmanlar tarafından ilgili mal ve hizmetlerin yer aldığı sektöre göre incelenebilmesi, anlaşılabilmesi ve uzmanların buna yönelik bilgi ve tecrübe birikiminin olması gerekmektedir.

Zira, tescilli bir markanın iptali marka sahipleri için ağır ticari sonuçlar doğurabilmekte, üretim ve satış faaliyetlerini doğrudan etkileyebilmektedir. Hal böyle iken tescilli bir marka için Kurum tarafından verilecek iptal kararının da somut delillere ve gerekçelere dayandırılabilmesi beklenecektir. Aksi halde, Kurum’un iptal yetkisinden beklenen hız, maaliyet tasarrufu gibi avantajlar yerine, Kurum iptal kararlarının iptaline yönelik açılacak davalar gündeme gelecektir.

 

Mevcut Talep ve Davaların Durumu Ne Olacak?

Bugüne kadarki süreçte Kanun’un Geçici Madde 4/1 atfıyla markaların iptaline ilişkin talepler Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri’ne (olmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne) yapılmış, iptal kararları mahkemelerce incelenerek karara bağlanmıştır. 10.01.2024 tarihine kadar ileri sürülecek olan iptal talepleri için de yine bu mahkemelere başvurulacak, markanın iptaline ilişkin daha öncesinde açılmış ve halen derdest olan davalar da yine mahkemeler nezdinde işlem görmeye devam edecektir. 10.01.2024 tarihi itibariyle ise markaların Kanun’un 26.maddesi kapsamındaki iptal talepleri Kurum’a yapılacak, Kurum tarafından karara bağlanacaktır. Kurum’un yapacağı incelemeler mahkemelere nazaran daha hızlı ve dar kapsamlı olacağından, marka sahiplerinin veya talep sahiplerinin argümanlarını somut, açıkça anlaşılır ve tartışmaya yer vermeyecek delillerle kanıtlaması gerekecektir. Dolayısıyla tarafların bu konuda muhakkak avukat veya marka vekillerinden destek alması gerekecektir.  

 

Tüm hakları saklıdır. 2023 Ojalvo Hukuk Bürosu